Close
Close

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

El Nido Gezi Rehberi: Bir Sırt Çantalı Kasabası

El Nido Gezi Rehberi: Bir Sırt Çantalı Kasabası

El Nido Gezi Rehberi ve El Nido’da Gezilecek Yerler

Herkese yine merhaba! 🙂

Palawan Adası‘nın kuzeyindeki El Nido, ülkenin görece daha az gelişmiş, lüksü olmayan ve bize, Filipinler gezisinden isteğimiz olan deniz, dalış, güneş, kumsal, kitap, sakinlik, yalnızlık, huzur ve romantizm beklentilerinin tamamını karşılayacağına inandığımız küçük bir kasabaydı! Bu yüzden de El Nido’ya giderken inanılmaz heyecanlıydık. Şimdi tüm bunları yapmış ve dönmüş olmanın huzuru içinde bu yazıyı büyük bir keyifle yazıyoruz.

El Nido beklentimizi karşıladı mı? Karşıladı ama çok zorlukları ve bizi yoran özellikleri de oldu. O kısma geleceğiz.

O zaman başlayalım. 🙂

Filipinler gezimizin ilk durağı olan Puerto Princesa’dan minivanla 7 saatte El Nido’ya ulaştık. Puerto Princesa’dan El Nido’ya bu yolculuk için kişi başı yaklaşık 800 Peso (8 Usd) ödüyorsunuz ve söylemeliyiz ki kolay bir yolculuk değil. Yollar bozuk, şöförler deli, küçücük minivanda üst üstesiniz ve çoğu şöför durmadan sigara içiyor. Bir de minivan yerine El Nido’ya 10 saatte ulaşan minübüsler varmış ve 2-3 Usd daha ucuzmuş ama bize sorarsanız hiç gerek yok. Gerçekten yol gereğinden fazla rahatsız ediciydi. Neyse ki, gideceğiniz yerin motivasyonuyla yola bir şekilde dayanıyorsunuz. Vardığınız anda da yorgunluğunuz geçiyor…

Tricycleları pek sevmişti

El Nido’da ulaşım yine tricycle’larla sağlanıyor ve nereye giderseniz gidin 50 Peso (1 Usd) tutuyor, güzel yanı her seferinde pazarlık yapmak zorunda kalmamanız. Bir de neredeyse hiçbir yerde kredi kartı geçmiyor, geçiyorsa da mutlaka %8 komisyon alıyor. O yüzden yanınızda nakit bulundurmanız her zaman önemli.

El Nido küçük bir kent olmasına rağmen canlı ve kalabalık. Turistlerin çoğunluğu bizim gibi sırt çantalı. Bu iyi yanı. Kötü yanı ise bizim gibi sırt çantalıların artık bu minicik kasabada çok fazla sayıda olması. Hal böyle olunca, esnaf biraz gözünü açmış ve her şeyin fiyatı son yıllarda katlanarak artmış. Özellikle konaklama fiyatları Avrupa ile yarışır hale gelmiş. El Nido’nun havasına, suyuna ve ruhuna uymayan, tamamen turistlere hitap eden pahalı barlar ve restorantlar açılmış. Tekne turları yapan acentaların sayısı artmış ve sahil tamamen tur tekneleriyle dolmuş….

Belki biz 5 sene önce gelseydik El Nido daha güzeldi, fakat 5 sene sonra da gelebilirdik…O yüzden umduğumuzla değilse de bulduğumuz El Nido da bizi mutlu etti. Her ne kadar kalabalık da olsa, turkuazın binlerce tonunu görmek ne kadar kötü olabilir ki? 🙂

El Nido – Big Lagoon
El Nido’da Konaklama

Konaklama işi El Nido’da biraz sıkıntılı. Hele bir de ‘peak season’ olarak geçen yoğun sezonda gidiyorsanız otelinizi önceden mutlaka ayarlamaya çalışın. Bir de sizin için önemliyse, ki önemlidir diye düşünüyoruz, otelin sıcak suyu olup olmadığını sorun çünkü sıcak su El Nido’da bir lüks. 🙂

Biz El Nido’ya planımızdan bir gün önce vardığımız için ilk gece başka bir otel ayarlamak zorunda kaldık. Son dakika ‘Bulskamp Inn’ otelini bulduk. El Nido’nun tam merkezindeydi ve Filipinler’de kaldığımız diğer otellere göre oldukça konforluydu. Fakat odalık gece başı (kahvaltı dahil) 75 Usd ödedik ve bu Filipinler’de bir konaklama için ödediğimiz en yüksek ücret oldu. Yer varsa kapın deriz! Eğer yer bulabilseydik hemen yanındaki Inngo Tourist Inn‘de kalmak çok istemiştik. Burada da yer bulursanız kaçırmayın.

İkinci kaldığımız otelde merkeze 20 dakika yürüme uzaklığındaki (tricycle ile 5 dakika) Dreamland El Nido Palawan oldu. Burayı seçerken, merkezden uzak, deniz kenarında, sessiz sakin bir bungalov olduğu için seçmiştik fakat bir şeyi hesaplamamışsız. Haşereler! O nasıl bir haşere, o nasıl bir böcek, sivrisinek, ısırgan, sokulgan artık her ne ise! Odada cibinlik vardı fakat haşereler cibinliği de delip geçmenin bir yolunu her gece buldular ve kaşınmaktan hiç uyuyamadık. Oda temizliği diye bir şey de olmadığını da not edelim. Bungalovlar siz gelmeden önce bir kez temizleniyor ve bir daha odaya kimse uğramıyor. Havlu, şampuan, sabun vs. zaten yok…Yani aradığımızı bu bungalovlarda da pek bulamadık. El Nido bize otel konusunda iyi davranmadı. 🙂 Burasıyla ilgili en güzel şey güleryüzlü sahibi ve kızlarıydı diyebiliriz.

Yine de biz ille burada kalacaz derseniz booking linki burada 🙂

Gecelik kahvaltı 50 Usd ödemişiz.

El Nido Sahili
El Nido Tekne Turları

El Nido’nın olmazsa olmazı pek tabiiki en turistik bölgesi Bacuit Körfezi’ndeki adalara yapılan tekne turları.

El Nido’da yaklaşık 200 adet tur acentası var ve hepsi aynı turları öneriyor. Turların fiyatı da aşağı yukarı aynı. O yüzden kendinize tekne turu seçerken önemli olan acentaya teknede kaç kişi olacağınızı ve sabah teknenin kaçta yola çıkacağını sormak. Teknede çok fazla insan varsa veya geç kalkıyorsa sorun olabiliyor. Onun dışındaki her şey neredeyse tüm acentalar ve tekne turları için aynı. Teknedeki öğle yemekleri bile aynı 🙂

Biz ilk tekne turumuzu El Nido merkezde dolaşırken rastgele girdiğimiz bir acentadan aldık ve çok memnun kaldık, tüm çalışanları çok güler yüzlüydü. Gitmeden önce tekne turunuzu ayarlamak isterseniz Hannah Travel & Tours’a mail atabilirsiniz. Mail adresi faithfullove_70@yahoo.com (sanırız e-mail adresini ağır bir ergenlik sırasında almışlar). Yeri de El Nido’nun meşhur restorantı Trottoria Altrove’nin tam karşısında (Bazen gezi yazılarında link veya iletişim bilgisi verilince reklam zannedildiği için tepki çekiyor, bu sefer de reklam değil, turlarımızın parasını kuruşu kuruşuna ödedik, onu da söyleyelim. 🙂

Ciddiyet bize pek yakışmadı 🙁

Bu tekne turlarına giderken yanınıza su geçirmez çanta ve deniz ayakkabısı almanız önemli, epey lazım oluyor.

Gelelim hangi tekne turu sorusuna!

El Nido yakınlarındaki 20 ayrı noktayı bölgesine göre toplamda 4 ayrı tura ayırmışlar. Tüm acentalar da bu turları satıyor. A – B – C ve D turu.

Gitmeden önce yaptığımız bol araştırmalara göre, herkes A ve C turlarını öneriyordu, gittiğimizde lokaller de aynısını önerince, fazla düşünmedik ve ertesi gün A, diğer gün de C turuna gitmek için yerimizi ayırttık!

El Nido Tekne Turu A 

 A turunda tekne sabah 9 gibi kalkıyor ve akşam 5 gibi sizi sahile geri bırakıyor. Gün içinde 4 noktada duruyor ve her noktada yaklaşık 1 saat zamanınız oluyor.

Biz bu turu yaptığımız gün deniz biraz çılgındı ve daha ilk noktaya ulaşamadan kaşlarımız tuzdan bembeyaz olmuştu, denizin üzerinde değil içinde seyahat etmişiz. En sonunda teknenin içindeyken suratımıza çarpan dalgalardan kurtulmak için snorkel taktık!

İlk iki durağımız Small Lagoon (Küçük Lagün) ve Big Lagoon (Büyük Lagün) oldu. El Nido’da uğradığımız tüm noktalar arasında en sevdiğimiz noktalar bu ikisi oldu. Buraya vardığınızda 400 pesoya (8 Usd) kano kiralayıp lagünde kano ile kürek çekebiliyorsunuz. Filipinler’de ‘oh be huzur’ dediğimiz ilk an bu lagünlerde kürek çektiğimiz an oldu. Manzarası özellikle fotoğraf çekmek isteyenler için inanılmaz güzel.

Komando Beach

Komando Beach, tekne turunun son durağıydı ve burada biranızı ya da hindistan cevizinizi alıp keyif yapabileceğiniz bir nokta. Yalnız deniz çılgın olduğu zaman bu sahil çok dalgalı oluyor ve burada denize doğru yüzmeye çalışırken denizin içinde biten zehirli bir ota sürtmüşüz. Ayaklarımızın ota sürttüğümüz kısmı günlerce geçmedi ve ne ilaç kullandıysak fayda etmedi. Hala pul pul dökülmeye devam ediyor.

Shimizu Island’da öğle yemeğimizi yediğimiz bir ada. Öğle yemeklerini teknede hazırlayıp buraya taşıyorlar. Bizim bütün tekne turu öğle yemeklerimiz aynıydı. Tavuk, patlıcan salatası, karides, lapa pirinç ve mango. Ne çok iyi ne çok kötü ama yoklukta gider cinsten!

Tekne sizi 5 gibi sahile geri bırakıyor ve ertesi günkü turunuza kadar dinleniyorsunuz.

Secret Lagoon içerisi
El Nido Tekne Turu C

 A turundan tabiiki de deniz hevesimiz henüz geçmemişti ve ertesi gün için döner dönmez C turunu aldık.

Durakları sırasıyla şöyle:

Helicopter Island: Adanın şekli helikoptere benzediği için adını böyle koymuşlar. Güzel bir sahili var ama bizim bir önceki gün gördüğümüz lagünler yüzünden beklentimiz çok artmıştı ve burası biraz sıradan geldi. Neticede yüzdük, güldük, eğlendik ve yolumuza devam ettik.

Secret Lagoon: Burada tekne denizin ortasında küçük bir deliğin önünde duruyor ve teker teker minicik bir deliğin içinden geçip ‘Secret Lagoon’ dedikleri, ağaçlar, mercanlar ve kumsallarla kaplı bir alana çıkıyorsunuz! Burası da en sevdiğimiz duraklardan birisi oldu.

Öğle yemeğimizi Star Beach’te yedik. Burada mercan resifleri de var. Şnorkelle denizde keyif yapabiliyorsunuz. Öğle yemeği aynıydı.

Hidden Beach, huzur dolu bir başka sahil. Tabiri-caizse ‘kafaya reset atmak’ falan isteyen varsa, burayı bulsa iyi olur.

Son durağımız Matinloc Adası’ndaki Matinloc Tapınağı oldu. Bu terkedilmiş tapınağı gezdikten sonra tepeye tırmanabiliyorsunuz. Manzara inanılmaz.

El Nido Party Boat 🙂

 Filipinler’e gelirken huzur arıyorduk demiştik, bu iki günde aradığımızı bulduğumuzdan olsa gerek, bir çılgınlık yapmaya karar verdik ve bir gece ıssız bir adada konaklayacağımız iki günlük bir tekne turuna çıkmaya karar verdik ve yapmışken tam yapalım deyip ‘El Nido Party Boat’da yerimizi ayırttık!

El Nido Party Boat

El Nido’da ‘overnight camping’ denilen, size önce tüm gün tekneyle A turunu yaptırıp, günün sonunda çadırınızla birlikte ıssız bir kampa atıp, ertesi gün sizi sabah geri alıp C turuna devam ettiren bir tur türü var. Sırt çantalı gezginlerin, aşıkların, macera arayanların, romantiklerin ve de bunu deneyimlemek isteyenlerin ilgisini ‘Lost Adası’nda bir gece geçirmek’ tabiiki de çok çekmekte.

Bir de bunun El Nido Parti Bot (http://elnidopartyboat.com/) versiyonu var. Tekne 2 gün boyunca sizi A, B, C ve D turlarının en iyi noktalarına ve de diğer turlarda olmayan noktalara götürüyor ve ilk günün sonunda ıssız bir adaya bırakıp sabah geri alıyor. Bu 2 gün boyunca teknede limitsiz alkol ve yiyecek servisi var. Müzik var, dans var. Hatta akşam da sizi ıssız adanıza bırakırken yiyeceğinizi, romunuzu ve ertesi sabahki kahvaltınızı yanınıza veriyorlar ki eğlenmeye devam edin.

yemek masası bile taşıdılar! 🙂

O akşamı çadırda, ıssız bir adada geçiriyorsunuz. Yanınıza bir şey almanıza gerek yok, uyku tulumundan yastığa kadar her şeyi yanınıza veriyorlar. Tabii ki adada tuvalet falan yok, o kısmı kendiniz hallediyorsunuz! 🙂

Biz de parti botun sitesinde bunları okuduktan sonra çok heveslendik ve ‘huzur arayışına’ iki gün ara verip biraz gençleşmek istedik. Çadırda ve tekne geçen iki günden sonraki böcek ısırıklarını ve sırt ağrısını saymazsak ‘merhaba biz gençleştik’ bile diyebiliriz!

Bizim için birçok yönden önerebileceğimiz bir deneyim oldu. Akşam yıldızların altında uyumak, sabah yıldızların altında uyanmak ve bir önceki akşam içtiğimiz romların baş ağrısına rağmen ‘gençleştiğimize’ sevinmek bizi mutlu etti.

Kişi başı iki günlük her şey dahil 100 Usd ödedik. Düşününce pahalı değil çünkü o gece otele para ödemedik ve iki gün boyunca başka hiç para harcamadık. Bize makul geldi.

Aslında bu 2 günlük tekne turundan sonra El Nido’da 1 gün daha kalıp dinlenecektik ama yine El Nido’yu tayfun vuracağı haberini aldık ve ilk feribota biletimizi alıp Coron adasına doğru yola çıktık. O kısma birazdan geleceğiz. 🙂

bir gecemizi geçirdiğimiz sahil
Nacban ve Las Cabanas Plajları

El Nido’da önerilen ve bizim gitmeye zaman ayıramadığımız bu iki plaja, merkezden tricycle ile ulaşabiliyorsunuz. Açıkçası tekne turlarında gördüğümüz yerlerden sonra bizi keser miydi bilmiyoruz ama zamanınız varsa denemeye değer.

Bunların dışında açıkçası El Nido’nun merkezinde çok fazla yapacak şey yok. Zamanınız kalırsa motor kiralayıp yakın köyleri keşfe çıkabilirsiniz. Motor kirası günlük ortalama 8 Usd civarı. Biz, zamanımız kalsaydı plajları gezmek yerine köyleri keşfe çıkardık diye düşünüyoruz.

El Nido’nun merkezi oldukça küçük ve dönüp dolaşıp aynı sokağa çıkıyorsunuz. Bir de küçücük bir kasaba için çok fazla yeme-içme alternatifi var. Aslında yeme – içme alternatifinin çok olması güzel bir şey ama çok sayıda ‘Amerikanvari’ yer açılmış ve fiyatları Filipinler gibi ucuz bir ülke için o kadar pahalı ki, yapaylıktan çatlıyormuş gibi geldi ve o mekanlara hiç uğramadık.

Kendi yemek yediğimiz yerleri listelersek;

Republica Sunset Bar
El Nido Yeme – İçme Faslı

Bald Guy Grill, seçtiğiniz etleri size mangalda pişirip getiren bir mekan. Hem fiyatları uygun hem de etleri lezzetli.

Republica Sunset Bar, Corong Corong plajı yakınlarında ve sırt çantalıların sıklıkta olduğu bir mekan. Yemekleri güzel değildi ama manzarası ve müzikleri çok güzeldi. Sırf bu yüzden bile gidilir.

İki gece üst üste akşam yemeğimizi ana caddedeki ‘Falafel Restaurant’ta yedik. Restorant olarak geçtiğine bakmayın, sokak üzerinde bir falafel & döner tezgahı. Çok da sevdik.

Trottaria Altrove ve Art Café bizce El Nido’nun iki şişirilmiş yeri. Trottaria Altrove’nin sırasında daimi bir kuyruk var ve El Nido’daki çoğu restorantta olduğu gibi içeriye girerken ayakkabılarını çıkartmanız gerekiyor. Bir de pahalı. İlk gün bir niyetlendiysek de sonradan gitmedik. Art Café de TripAdvisor’da çok önerilmişti ama gidip fiyatları gördükten sonra kalktık. Belki bu bazılarınıza tuhaf gelecektir ama El Nido gibi insanların günde 1-2 dolar kazandıkları bir kasabada, bir tabak yemeğe 15 -20 Usd vermek bize tuhaf geliyor. Gurmelik de zaten pek bizlik değil, neyse! 🙂

Bu da Republica Sunset Bar’dan gün batımı

Angle Bar da çok önerilen bir yerdi ama yine pek beğenmedik. Happiness Bar’ı ise tam tersine çok sevdik. Bir de çok önerilen Habibi Restorant vardı ama ona gitmeye fırsatımız olmadı. Zaten akşamları tekne turundan dönüşte o kadar yorgun oluyorsunuz ki akşam 10 oldu mu uykunuz geliyor. Öyle efsanevi tekila geceleri falan bir hayal olarak kalıyor! En azından bizde öyle oldu…

El Nido çok büyük beklentiyle geldiğimiz, çok güzel deneyimler yaşadığımız bir kasaba oldu. Her yeri inşaat olmasa ve bu kadar kalabalık olmasa daha iyiydi ama bu haliyle de çok güzeldi.

Tabii ki El Nido’da bir günümüzü de ‘boş beleş’ gezip keyif yapmak isterdik ama tayfuna yakalanıp da adada mahsur kalmayı hiç istemediğimiz için ‘kaptan bizi kalkan ilk feribota bindir’ dedik ve bahtımıza Coron’a dört saatte giden hızlı feribot değil de, 7 saatte giden yavaş ve ahşap tekne çıktı. 7 saat boyunca açık denizde bu tekneyle salınacağımızı bilsek, tayfunu mu yeğlerdik o kadarını bilemiyoruz…!

Coron’a vardığımızda adeta toprağı öpesimiz geldi.

Coron gezimiz için buraya tık tık.

🙂

Biz Instagram’da ve Facebook’ta da varız ve bekleriz.

https://www.instagram.com/yoldabiblog/

https://www.facebook.com/yoldabiblog/

Sevgiler!


Merken

3 comments

  1. Konaklama işi çok sıkıntı gerçekten. Baktığım otellerin hepsi içimi kararttı 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close