ALMANYA’DA BİR AVUKAT NE İŞ YAPABİLİR & Almanya’da Yüksek Lisans

Almanya’da Bir Avukat Ne İş Yapılabilir ve Almanya’da Hukukçu İçin Yüksek Lisansı Seçenekleri

Herkese Merhabalar !

Blogumuzun dördüncü konuk yazısına hoşgeldiniz! sevgili okuyucular! Bugünki konuğumuz Öykü Almanya’dan katılıyor. Öykü bize Almanya’ya hem hukuk alanında yüksek lisans yapma hem de Almanya’da hukukçu olarak iş bulma veya diğer bir değişle Almanya’da avukat olarak iş bulma hikayesini anlattı!

Yazıda, Almanya’da hukuk mezunları için yüksek lisans bilgileri ve sonrasında bir hukukçu Almanya’da ne iş yapabilir sorularınızın cevapları , Almanya’da dijital pazarlama uzmanı olmak, Almanya’da dijital pazarlama alanında iş bulmak, Almanya’da dijital pazarlama, Almanya’da dijital pazarlama çalışma ortamı ile ilgili merak ettiklerinizi bulabilirsiniz! ?

O zaman sözü Öykü’ye bırakıyoruz!

Ben Öykü, 27 yaşındayım ve 3 senedir Almanya’da yaşıyorum. Misafir blog yazarı olarak size Master için Almanya’ya gelip nasıl burada kaldığımdan bahsetmek istiyorum. 

Neden Almanya’ya Taşındım?

Türkiye’deki hemen hemen herkes gibi benim de Almanya’da bir dayım var! Küçüklüğümden beri onları ziyaret etmek için Almanya’ya sık sık gidip geldim. Yazları dayım ve yengemin yanında zaman geçirmeye bayılırdım. Yengem bana hem küçüklüğümden beri edebiyat, tarih ve kültür ile alakalı çok şey katmış; hem de Almanya’da geçirdiğim yazlarda buradaki birçok şehri gezdirmişti 

Neredeyse her yaz gidip geldiğim ve çoğunlukla da 3-4 hafta kaldığım için buradaki günlük yaşamı ve sosyal hayatı gözlemleme imkanım olmuştu. Herhangi bir Avrupa ülkesi değil de özellikle Almanya’da yaşamayı istemem bu yüzden diyebiliriz. 

Almanya’da üniversite okumak ya da değişim programlarıyla bir süre buraya gelmeyi düşünsem de çeşitli sebeplerle bunu gerçekleştiremedim. 

2014 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olup 2015 yılında avukat oldum.  Hukuk bürolarında geçirdiğim çok uzun olmayan süre bile bu meslekte bir ömür geçirmek istemediğimi anlamama yetti. Yurtdışına gitme istediğim de kafamın bir köşesinde hep olsa da buna yönelik somut bir adım atmamıştım. Hiçbir beklentim ve planım olmadan başvurduğum yüksek lisans programıma kabul edilmem ile hayatımın bir dönemi biraz tesadüfi ve ani bir şekilde sona ermiş oldu diyebiliriz. 

Almanya Yüksek Lisans Vizesi

Almanya’da Yüksek lisansa kabul edildiğimde bir ay içinde Köln’e gidip dil kursuna başlamam gerektiği söylendi. Vize başvurusu tamamlanıp görüşmeden sonra sonuç gelmesi bile ortalama 3 hafta sürdüğünden zamanında orda olup okula başlayabilmem için derhal randevu alıp randevuya kadar önce bütün usulü ve benden ne istendiğini kavramam, sonra da istenen bütün belgeleri çok hızlı şekilde tamamlamam gerekiyordu. 

Bu süreç benim için en zor kısımdı ve bana yardım edebilecek kimse de yoktu. Sonraları bu durumun bana özel olmadığını ve neredeyse herkesi için sıkıntılı geçtiğini öğrendim. Şimdi dönüp bakınca ne beklendiğini bildiğim için o kadar karışık görünmese de ilk defa araştırmaya başladığımda içinden çıkması zor bir sarmal ya da aşması zor bir dağ gibi görünmüştü. Beraber kabul aldığımız ve Köln’e aynı dönemde gideceğim yeni tanıştığım arkadaşımla paylaşım halindeydik ama ikimiz de ne yapacağımızı bilmiyorduk. Vizeyle ilgili açıklamalar başta kafamızı karıştırdı, sonra ise bazı şeyler çok basit geldiği için bir şeyler eksikmiş gibi geliyordu.

Almanya’ya Gitmeden Önce Eğitim ve Vize Danışmanlığı Gerekli mi?

Tam da bu sebeple çoğu insan eğitim ve vize danışmanlığı yapan kurumlara yöneliyor. Kişisel fikrim bu danışmanlık şirketlerine ihtiyacınız olmadığı yönünde. Biraz kafa karıştırıcı olabilse de sizin yapamacağınız, sadece onların sağlayabileceği bir şey yok aslında. Her şey Büyükelçilik/Konsolosluk web sayfasında açıklanmış ve danışmanların yapacağı tek şey de size bunları yaparken rehber olmak. Şahsi fikrim sınırlı bir süre için de olsa yurtdışında yaşamayı düşündüğünüze göre bunu bürokratik işlerin nasıl yürüdüğünü anlamanız ve tek başınıza bunların altından kalkabilmeniz için bir alıştırma olacağı yönünde. Zira oraya gittiğinizde de vizenin uzatılması, ikamet, başta olmak üzere sizi bekleyen birçok iş olacak. 

Eğer tek başınıza başvuru yapacaksanız tabi ki her şeyi güzelce araştırıp planlı olmak gerekir.  Ben vize almak için uğraşırken internette bu kadar kolay ulaşılabilecek kaynaklar yoktu. Bu günlerde seyahat ile ilgili olduğu kadar, yurtdışında yaşamak vize ve taşınma süreci ile ilgili de birçok Blog/Vlog bulabiliyorsunuz. Her ne kadar çok yardımcı olabilse de bunları da her zaman kendi mantık süzgecinizden geçirmeye doğruluğunu teyit etmeye özen gösterin. Konsolosluk/büyükelçilik dışındaki hiçbir kaynağı nihai kabul etmemenizi tavsiye ederim.

Ulusal vize için hangi belgelerin gerektiğini bu adreste gerekli vize türüne göre bulabilirsiniz. Bunları bu yazıda tek tek saymam ve açıklamam fazla uzun olacak. Arzu ederseniz vize süreciyle ilgili ayrıntılı bilgi vermeye çalıştığım videomu izleyebilirseniz.

Yüksek Lisans Öncesi Almanca Öğrenmek

Master programının Almanya’daki kısmını Almanca okumam gerektiği için dil bilgisi önemliydi. Benim için büyük rahatlık olan, A2 dil bilgisinin master kabul için yeterli olması ve Köln Üniversitesi’nde iki dönem ücretsiz olarak Almanca kursu alabilme imkanı vermesiydi. Bu sebeple İstanbul’da çeşitli zamanlarda almış olduğum üç kur Almanca kursuna ilişkin belgelerim ile A2 seviyemi kanıtlayarak ‘’Almanca dil hazırlık’’ eğitimi alacağımı göstermem yeterli oldu.

Ancak bu master programına başlayabilmek için C1 sertifikası şart olduğundan iki dönem sonra DSH sınavını geçmem gerekiyordu.

Buraya gelmeden önce keşke yapsaydım dediğim tek şey Almancayı biraz daha ilerletmekti. Çünkü lisede ve üniversitede biraz üstüne gitseydim (her zaman gündemdeydi ama pek ciddiye almadım) benim için inanılmaz faydalı olurdu. Hep söylendiği gibi yetişkin olarak dil öğrenmek çok zor, almanca da oldukça zor olduğu için sonradan öğrenip mükemmel konuşmak biraz imkansız. 

Almanya’da Yüksek Lisans Sonrası İş Bulmak

Almanya’da Hukukçular İçin Yüksek Lisans Seçenekleri

Almanya’da kimi alanlarda çalışmak için Almanca şart değil.

Almanya’da kimi alanlarda çalışmak için Almanca şart değil. Bunların başında tabi ki IT geliyor. Mühendislik de aynı şekilde ama bizim gibi hukukçular için dil biliyor olsanız da o kadar kolay olmuyor. Ancak ben hukuk alanında iş aramaktan baştan vazgeçtiğim için bu kısmı pek zorlamadım. 

İş ararken baktığım üç büyük site monster.de, stepstone.de ve indeed.de idi. Bunların dışında yaşadığım şehirin resmi idarelerinin web sayfalarındaki iş ilanlarını takip etmeye çalıştım. Zira Almanya’da yaşayan çok fazla yabancı olduğundan devlet dairelerinde yabancı dil bilginizi kullanabileceğiniz memur pozisyonları olabiliyor. (Memuriyet mis gibi olur diye düşünmedim değil:)) İlgimi çeken ve çalışma alanı itibariyle bana uygun firmaların kendi web sayfalarındaki iş ilanlarını da takip ettim. 

Almanya’da Öğrenciyken Çalışarak Para Kazanma

Almanya’da öğrenci vizesi ile aylık 450 Euro’ya kadar kazanabileceğiniz ‘’mini iş’’lerde çalışmanız, okul tatillerinde de belirli bir süreye kadar tam zamanlı çalışmanız mümkün.

Ayrıca öğrenci olarak da çalışabileceğiniz birçok seçenek de var. Almanya’da öğrenci vizesi ile aylık 450 Euro’ya kadar kazanabileceğiniz ‘’mini iş’’lerde çalışmanız, okul tatillerinde de belirli bir süreye kadar tam zamanlı çalışmanız mümkün. (Dil kursu vizesinin genellikle çalışma iznini kapsamadığını göz önünde bulundurun.) Öğrenci işleri için zenjob ve jobmensa web sayfalarını kullandım. 

Almanya’da Ev Bulmak

Köln’e gelmeden önce öğrenci yurtlarına başvurmama rağmen son dakikaya kaldığı için geleceğim tarihe kadar bana uygun bir yurt çıkmamıştı. Şansıma pek aramadan tanıdığım birinin bağlantısıyla özel bir oda kiralamıştım. Odanın kendisi inanılmaz konforsuzdu ama öğrenci yurdu çıkana kadar birkaç ay okula yürüme mesafesinde ve şehrin en canlı yerlerinden birinde yaşamamak büyük rahatlıktı. 

Yalnızca Köln’de değil diğer şehirlerde de öğrenci yurtları öğrenci sayısı için yeterli olmadığından yurtlara büyük bir talep var, dolayısıyla da hep uzunca bir bekleme listesi oluyor. 

Almanya’da kiralık ev aramak isterseniz bu da maalesef Berlin, Münih, Köln gibi büyük şehirlerde çok kolay değil. Talebin çok fazla olmasından dolayı kiralık evler için ev sahipleri genelde bir yığın başvuru arasından seçim yapıyor. Eve bakmak için gideceğiniz görüşmeye elinizde işinizi ve mali durumunuzu gösterir çeşitli belgelerle gidip seçilmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bunun yerine öğrenciler daha çok WG kısaltmasıyla bililenen “Wohngemeinschaft” yani ortak evlerde kalıyor. Bundan da Yolda bi’ Blog‘un önceki gönderilerde “Münih’te ev kiralama rehberini” yeterince ayrıntılı olarak bulabilirsiniz. 

Benim şansım Köln’de yaver gitti ve öğrenci yurdunda kalabildim ( stüdyo apartman dairesiydi aslında) Münih’e geldiğimde de zaten ev hazır olduğundan burda da ev aramadım. O yüzden ev aramakla ilgili çok yararlı tavsiyeler veremem, ancak öğrenciyseniz yurtları zorlayın derim, ve internet sitelerinde de her zaman özel oda ilanları oluyor. Bu tarz WG ya da alt kira yapmanız başta daha pratik olup kalıcı bir yer bulmanız için zaman kazandırabiliyor.

Almanya’da Yaşayan Bir Hukukçunun Gözünden;

Almanya & Türkiye ile Kıyaslama

Türkiye ile kıyaslamaya gelirsek, bir bu kadar daha yazabilirim çünkü çok geniş bir konu ve haliyle sonu olmayan bir tartışma.

En başta şunu söylememde yarar var: Türkiye’nin ne kadar güzel bir yer olduğunun da çok sıcak ve iyi niyetli, misafirperver insanlarla dolu olduğunun da son derece farkındayım. Mutfağımızı, edebiyat, müzik ve geleneklerimizi de seviyor ve sahipleniyorum. Türkiye’ye ilişkin günlük yaşama, koşullara ve sisteme ilişkin eleştirdiğim ve başka bir ülkede yaşamak istememe sebep olan hiçbir şey bu söylediklerimin aksine değil. 

Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum. Tabi ki zamanın ve koşulların ne getireceği belli olmaz. Ama şimdilik böyle bir düşüncemin olmadığını söyleyebilirim. 

Almanya’da öğrenci olarak, ya da şu an yeni mezun çalışan olarak yaşam standartımın, bir çok bakımdan Türkiyede avukat olarak çalıştığımdan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. İnternette market alışverişinden elektronik aletlere, arabaya kadar sayısız karşılaştırma bulabilirsiniz. Evet burda asgari ücret bile alıyor olsanız bile birçok şeyi karşılayabilirsiniz. 100 €’ya yapılan market alışverişinde aldıklarınızı Türkiye’de 500 TL’ye alamıyorsunuz, burada iki asgari ücretle ikinci el ortalama bir otomobil alabiliyorken Türkiye’de aynısını almak için en az 3 yıllık asgari ücret gerekiyor vs vs. Ancak buradaki yaşam standartı sadece ekonomik güç/ alım gücünden kaynaklanmıyor. 

Burada yabancı olmama rağmen kendimi daha güvende hissediyorum, insanların birbirine daha saygılı olduğunu hem iş hem de sosyal yaşamımda farkediyorum. İstanbul’da yaşamayı çok seviyordum ve oradayken, günlük endişelerimizin ne kadar ağır olduğunu farketmiyordum bile. Çünkü başka türlüsünü bilmiyordum. Buraya geldikten sonra İstanbul ya da Türkiye’de yaşamanın üzerimizde her gün her dakika ne kadar büyük bir stres yarattığını şaşırarak farkettim. Buna çok alışmamıza ve sürekli bunun üzerine düşünmemize rağmen her an öfkeli, gergin ve mutsuz olmamızın sebebi bu stres aslında. İstanbul’da geçirdiğim sınırlı zamanlarda bile sokakta bunu net bir şekilde görebiliyorum. Herkes her an öfkeli; sürekli kavga, gürültü, bağırış… Sürekli bir tedirginlik hali… Bunları artık istemediğime karar verdim. Burda kalmak isteme sebebim bu aslında.

Söylediğim gibi özellikle bu son başlık hakkında saatlerce konuşabilirim, zaten tanıdığım herkesle saatlerce tartışıyoruz da 🙂 Bu sebeple bunlardan ve daha fazlasından YouTube kanalımda da ayrıntılı biçimde bahsedeceğim. Beni instagram’da da @noyku olarak bulabilirsiniz. 

Sevgiler,

Öykü

Almanya’da Doktorluk için;

Yolda bi’ Blog

Biz Instagram & Youtube’da da varız ve bekleriz.

https://www.instagram.com/yoldabiblog/

https://www.youtube.com/channel/UCu0dBCi8o1nzfSLheiXSlhQ

Sevgiler!