Almanya’da Çalışmak ve Almanya’da Ofis Hayatıyla ilgili 10 Bilgi!
Almanya’da Ofis Hayatı Almanya’da Ofis Kültürü ile İlgili Bilinmesi Gereken 10 Şey!
Almanya’da yaşamak ve Almanya’da çalışmak ile ilgili yazılarımızın yanında, Almanya’da ofis hayatı ile ilgili bizi başlarda şaşırtan, sonra alıştıran, sonra da bizim için ‘yeni-normal’ olan Almanya’daki ofis hayatı gerçeklerini yazalım dedik!
Almanya’da ofis hayatı nasıldır, Almanya’da ofis hayatı ile ilgili bilinmesi gerekenler ve Almanların şahsına münasır alışkanlıklarından en genel 10 özelliği yazdık!
Tabii burada yazdıklarımız ofisten ofise değişebilir ve sizin bambaşka tecrübeleriniz olur, o yüzden okurken lütfen yadırgamayın. ☺
Bakalım neler varmış!
Almanya’da Çalışmak ve Almanya’da Ofis Hayatı İlgili 10 Şey!
1-) Herkes doğum gününde kendi pastasını kendi getirip tüm ofisi besler
Almanya’da işe başladıktan sonra ilk şokumuz bu olmuştu. Öyle doğum gününüzde süpriz beklemek, ya da ufak bir jest beklemek bir yana, iş arkadaşlarınız sizden pasta bekliyor! Ne yapalım adet böyle, siz de doğum gününüzde ofise giderken herkese yetecek kadar pasta, tatlı, donut benzeri şeyler alıp hemen masanın üzerine koyup tüm ofise email atıyorsunuz. Pastasını yiyip mutfaktan dönen size de geçerken bir ‘mutlu yıllar’ diyor.
2-) Sabah 6 buçuk’ta mesaiye başlayanlara şaşırmayın, onları sevin. Onların da huyu bu.
Almanya’da genelde haftalık çalışma saatiniz 38-40 saat arası ve bu süreyi doldurduğunuz sürece kaçta girip çıktığınıza dikkat etmiyorlar. Ya da şöyle diyelim, her ofisin belli giriş çıkış limitleri var; mesela sabah 10’dan sonra gelmeyin, 3’ten önce de çıkmayın gibi. Bu saatler dışında sabah 6:30’da gelip öğleden sonra 3 te çıkabiliyorsunuz ve bu çok normal.
Ve insanlar gerçekten de 6:30’da geliyor! Herkes değil ama her ofiste sırf keyfi olarak mesaiye 6:30’da başlayan mutlaka 1-2 kişi oluyor. Bundan hoşlanıyorlar, zevk alıyorlar. Kalan insanların da çoğu 7:30 – 8:00 arası ofiste oluyor ve 8:30’dan sonra gelirseniz sürekli bir ‘bir şey kaçırmışlık’ hissi oluyor.
Biz Münih’te işe başladığımız ilk 6 ay 9 gibi ofiste olduk, sonra o 8:30’a düştü, sonra 8’e düştü derken şu aralar 7.45 gibi ofiste oluyoruz. Niye diye sormayın, buna Almanlaşmak diyoruz! ☺
Ayrıca burada şunu da ekleyelim, insanlar ofise geldikten 2 dakika sonra çalışmaya başlar. Dur bir kahve içeyim, bir sigara içeyim, iki lakırtı edeyim ondan sonra başlarım diye bir şey yok…
3-) İş arkadaşlarınızın aldığı maaş asla sorulamaz, tabudur. Sorulması teklif dahi edilemez!
Türkiye’de çalışırken en azından kendi departmanımızdaki herkesin maaşını az çok biliyorduk. Hele ofisteki yakın arkadaşlarımızla zaten maaş muhabbeti dönerdi. Yok bu sene şu kadar zam geldi, benim maaş şu olsa bu olsa diye…
Almanya’da iş arkadaşlarınızla maaş konuşmak tam bir tabu! Eğer olur da sormak gafletinde bulunursanız da bir güzel terslerler. Almanya’da maaşlar ne kadar, Almanya’da maaşlar nasıl diye arada sorular alıyoruz ama inanın biz de bilmiyoruz. Neredeyse 2 yıldır aynı ofislerdeyiz, inanın tek bir insanın maaşını bilmiyoruz.
4-) Almanya’da ofis saati dışında kimse aranılamaz, aranılması teklif dahi edilemez.
Almanya’da iş hayatı ile ilgili bu da bir başka tabu. Mesai saatiniz bittiyse ve ofisten dışarıya adımınızı attıysanız kimse sizi aramıyor. Çatlasalar da patlasalar da aramıyorlar. Bizde eskiden alışkanlıkla iş emaillerimiz cep telefonumuzda açık fakat birçok insanın cep telefonunda bu bile yok. Cep telefonuna outlook indirmek onlar için kabul edilemez bir şey.
5-) Senede 27 – 30 gün yıllık izniniz var. Bunun tamamını bir anda kullanıp döndüğünde bilgisayar şifresini unutanlar var.
Bu konuda da çok ciddiyiz! Almanya’da yıllık izin ne kadar derseniz yılda 27 – 30 iş günü arası yıllık izniniz oluyor ve eğer bir önceki yıldan fazladan çalıştığınız saatleriniz varsa onları da yıllık izne çevirtip yılda yaklaşık 40 iş günü izni bulabiliyorsunuz.
Bazı insanlar tüm tatillerini yaza saklayıp 6 – 8 haftalığına yaz tatiline gidiyor. Başta bize böyle bir şey ütopik gelmişti fakat yapanı kendi gözlerimizle görünce ikna olduk! Adamlar döndüğünde bilgisayar şifresini falan unutmuş oluyor. Biz de iki sene önce tam 30 günlük bir tatil yapmıştık. Bu sene vicdanımız el vermedi en çok 18 günlük uzaklaşabildik.
6-) Herkes aşırı açık sözlüdür. Hata yaparsanız dan dun söylerler!
Almanya’da çalışmak için adapte olmanız gereken bir gerçek daha! Herkes iş hayatında aşırı açık sözlü ve kimse alınır mısınız gücenir misiniz diye düşünmüyor. Onlar için önemli olan zamandan kaybetmeden size yaptığınız hatayı söyleyip işlerine dönmek.
Bu başta bize biraz ağır geliyordu fakat artık alıştık. Biz de biraz daha yumuşatsak ve bir Alman kadar duygusuz olamasak da, birisi hata yaptıysa tak diye söylüyoruz artık. Çare buna alışmak!
7-) Özel hayat,özel hayattır. Hastayım, raporluyum derseniz niye diye bile sorulmaz.
Önce bu maddeye biraz ciddiyetli başlayalım. Almanya’da güvene dayalı bir sistem olduğu için, doktara gidip başım ağrıyor bu hafta işe gidemeyeceğim derseniz size o hafta için rapor veriyor ve gidip bu raporu ofise verdiğinizde de kimse sizi sorgulamıyor. O hafta eve gidip dinleniyorsunuz ve hafta boyunca kimse sizi rahatsız etmiyor.
Bunun dışında hastaysanız doktora gidip rapor almadan da 3 güne kadar evde yatabiliyorsunuz ve ofise ben üç gün yokum rahatsızım şeklinde bir mail atmanız yetiyor. Tahmin edin bakalım bu özgürlüğü en çok kimler kötüye kullanıyor. ☺)) Türklerin arasında ‘krank çakmak’ olarak geçen terimin Almancası ‘Blau machen’ demek ve çevirisi ‘hastayım deyip işe gitmemek’. Bunu en çok yabancılar olmak üzere Almanlar da yapıyor ve kimsenin gıkı çıkmıyor..Eğer krank çakıyorsanız tabii sakın sosyal medyada o gün bir şey paylaşmayın, arada bakıyorlar ve işten atma sebebi!
Şimdi tuhafımıza giden kısımdan bahsedelim; diyelim ki hastasınız ve 10 gün işe gidemeyeceksiniz, çoğu insan hastalığın nedir diye sormuyor! Belki basur oldunuz ve söylemek istemiyorsunuz diye düşünüyorlar. Yani ölüyor olsanız adamların haberi olmayacak. Bu bize biraz tuhaf geliyor ama neyse. Biz de zaten anlatmaya çok meraklı değiliz!
8 -) Ofiste iş arkadaşları arasından kimse kimseyi düğününe çağırmaz. Ve bu çok normaldir.
Ofiste aynı odada 7/24 birlikte çalıştığınız arkadaşınız size yıl boyunca düğün hazırlıklarından bahsedebilir fakat sizi yalandan da olsa düğününe çağırmaz. Sizin buna bozulabileceğiniz aklından dahi geçmez çünkü onu da daha önce hiçbir iş arkadaşı düğününe çağırmamıştır.
Sizi aynı şekilde hiçbir iş arkadaşınız önemli günlerine, doğum günlerine, mangal partilerine vs. çağırmaz. Eğer böyle olursa şaşırmayın, siz de çağırmıyorsunuz olup bitiyor.
Hatta iş arkadaşları ‘arkadaş’ değildir, Türkçe anlamı ‘tanıdık’ olan ‘bekannte’dir.
9-) İş Arkadaşları ‘arkadaş’ değildir, ‘tanıdık’tır.
Örneğin biz iş arkadaşlarımızdan bahsederken adı üzerinde ‘iş arkadaşı’ diyoruz. Almanlar ‘arkadaş’ kelimesini kullanmıyorlar ve Türkçe’si ‘tanıdık’ anlamına gelen ‘bekannte’yi kullanıyorlar. Zaten öyle birbirinizi sosyal medyada takip etmek, özel hayatınızdan bahsetmek vs. olmadığı için denk gelmiş.
10-) Herkesin yedeği bellidir, siz gidince iş asla aksamaz.
Bari güzel bir maddeyle bitirelim de Almanya’da iş hayatı öcü gibi gözükmesin! Tüm bu bizim Akdeniz ateşimize ters huylarının yanında Almanların iş hayatında güzel özellikleri de var. Örneğin herkesin bir yedeği var ve siz tatile gitmeden önce yedeğinize işleri devretmekle yükümlüsünüz. Yedeğiniz de sizi idare etmekle yükümlü. Böylece siz 8 haftalığına gitseniz bile işler aksamıyor, dönüşte sizi dağ gibi işler beklemiyor ve işe dönmeye korkmuyorsunuz.
Bilmiyoruz, bizim Akdeniz ateşimiz mi, yoksa bizim Akdeniz ateşimizi ‘anksiyete’ olarak gören Almanlar mı doğru. Yine de her zaman en iyisi kötünün içindeki iyiyi görebilmek! ☺
Youtube kanalımızda da izleyebilirsiniz! 🙂
Almanya’da Ofis Hayatı Almanya’da Ofis Kültürü ile İlgili Bilinmesi Gereken 10 Şey! VIDEO!
Herkese gurbetten sevgiler!
Takipte kalın 🙂
Biz Instagram’da ve Facebook’ta da varız ve bekleriz.